Seyahat || Liège
00:19
Brüksel'de artık turist olmaktan bir tık daha ötede olduğumu düşünüyorum. Herşey düzene girmeye başladı şimdiden. Ama bu düzen arasında Avrupa'nın tadını çıkarmamayı ihmal etmemeye çalışıyoruz. Önce kendi ülkemizden başlayarak şehirleri gezmeye başladık. Belçika'nın en büyük ikinci şehri Anvers'den sonraki durağımız Liège oldu.
Turist rehberimizle yaptığımız gezintide Liège'in tarihi yerlerini gezmeye, şehri keşfetmeye başladık.
Ve kendimizi Mount Bueren merdivenlerinde bulduk. Savaş zamanında şehirdeki askerlerin daha hızlı bir şekilde hareket etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bu merdivenler tam 374 basamaktan oluşuyor.
Oradan Saint Lambert meydanında bulunan zamanında yanlış hatırlamıyorsam saray olan ancak günümüzde Adalet Sarayı olarak kullanılan Palais Provincial'a geçtik.
Gördüğünüz yerin iç kısmı.
Şehirdeki gezintimiz sırasında karşımıza La Cathédrale Saint Paul de Liège çıktı.
Öğle yemeğini rezervasyonlardan zar zor boş yer bulabildiğimiz tatlı mekan Saga Cafe Wine Bar'da yapmayı tercih ettik.
Bizim seçimimiz enfes tadıyla Gratin d'aubergine oldu.
Öğle yemeği sonrasında sırada La meuse nehri ve Güzel Sanatlar müzesi ve L'Impasse de la Vignette vardı.
Hande ve nefis espri anlayışı
Uluslararası öğrenci sorumlumuz Mme. Trignani bize tüm gezilerimizde eşlik etti.
Saat 17:00 trenimizle Liège Palais istasyonundan Brüksel'e doğru yola çıktık ve gezimizi sonlandırdık.
Mango Kazak
Forever 21 Jeans
Adidas Originals Sneakers
Mango Gözlük
Accessorize Çanta
Forever 21 ve H&M Bilezikler
Forever 21 ve H&M Bilezikler
Berhska Kemer
Sevgiler!
instagram: @ladyoflochaber / @asudebik
0 yorum